4/27/2014

Memlekete dogru

Dün aksam bir heves bloga girip yeniden yazdim   ama bir seyi unuttum.
Ya ben yarin Türkiyeye geliyorum ya da gidiyorum. 
Yani yine en az 15 gün kadar  mümkünü yok bakamam ki  buralara. Tühh tam da heveslenmisken.
 Dün neredeyse sabaha kadar blog blog gezmisken. 
Yeniden o eski duyguyu yakalamisken....
Su son yillarda amma cok gidis gelislerim oldu. Bu yazi da yine kücük bir veda yazisi. 
Ama sanirim bu kez daha kisa sürecek.
Izmir´deki evimize yerlesip de Internet baglatir baglatmaz  tekrar burada olurum Insallah.
Simdilik tekrardan hoscakalin sevgili blog arkadaslarim:) 


4/25/2014

Merhabaaaa:)

Uzun zaman sonra tekrar buraya bir ugrayayim dedim.
Daha dogrusu iki blogcu arkadasimin  beni birazcik iteklemesiyle oldu gelisim:)
Henüz ne yazacagimi hic bilmiyorum. Hani insan tasinir da yillar sonra tekrar eski mahallesine gider ya kendimi öyle hissettim bir an:)

Aslinda Yasamin Kiyisindan blog yazari sevgili Nur abla Iz Birakanlar adi altinda basimiza gelen ve bizi etkileyen hikayeler yazmamizi istemis. Ben de katilayim hem de bu vesileyle bloglara tekrar bir dönüs yaparim diye düsündüm ama benim  aklima sadece bu gün yaptigim bir densizlikten baska bir sey gelmiyor su an.

Iki haftadir amcam bende misafir. Kendisi Antalya´dan geldi. Bu gün  havayi güzel bulunca hemen degerlendirelim deyip attik kendimizi carsiya.
Carsida hem geziyoruz hemde ufak tefek alisverisler falan yapiyoruz. Derken kücük hediyelikler satan bir dükkana girdik. Kendi el yapimi süs eslayalari satiyorlar. Amcam orda bir duvar süsü begendi. Metalden yapilmis bir cicek buketi. Yapraklari taslarla bezenmis güzel bir duvar süsü. Alsam mi almasam mi diye bakiyor. Ben de " ay cok hos senin evine de gayet güzel yakisir hic düsünme al" falan diyorum. O`da gercekten begenip begenmedigimi israrla soruyor. Neyse ikna ettim ve o duvar süsünü aldirdim. Eve geldik o masmavi gözleri piril piril bir sekilde gülümseyerek bana uzatti o duvar süsünü. " bunu sana aldim ben, yeni evine" der demez ben gayri ihtiyari hic düsünmeden " yok istemem ben bunu asmam duvarima!" dedim ve bir an gözlerim karardi. Aman Allahim ne yaptim nasil toplarim simdi bu dangalakligimi?!!
Yani ne bileyim benim evime hic bir sekilde yakismiyacak ama onun ev stiline cok yakisiyor iste....

Neyse sonradan cok özür diledim ama agizdan cikan söz geri gelmiyor ki... o cok olgun davrandi ama benim icim hala huzursuz...






4/17/2012

Bu posta hic bir baslik bulamadim:))



Bizim burda kücücük bir köy var. 20-25 hanelik ciftcilerden olusan bir köy. Hatta halk arasinda biraz da dalga gecme amacli BASKENT diye anilir. Asil adi baska tabii:))
Benim Terapistim de 10 yil büyük bir sehirde calistikdan sonra atlara, dogaya ve sakinlige olan sevdasindan dolayi o bizim baskente yerlesmis. Masaj salonunu oraya acmis. Ben adresi görünce inanamadim biraz affalladim. Hatta tek ben degil  etrafimdakilar de affalladi. Tuhaf geldi tabii öyle kücücük bir yerde masaj salonunun olmasi.  Neyse bir gidelim bakalim dedim ve gittim  ve ne saskinligim bir o kadar daha artti. Adam bildigin hayvan damindan öyle güzel bir mekan yapmiski agzim acik kaldi. Sadece onun mekani degil diger bütün evler öyle. Zaten topu tüfegi 20-25 tane ev.
Birazda icim sizlamadi degil. Bizim köylerimizin o bakimsiz halleri geldi gözümün önüne de...Burda böyle bir sey var iste. Köylerin hic biri ölmüyor kurumuyor.En olmadik kösede en olmadik mekanlar, hemde en moderninden, acip  insanlari köylerine cekiyorlar. Simdiye kadar hic bir köyün bosaldigina sahit olmadim.

Ayrica Terapistim Istanbula gidecekmis. Eyvah dedim bu sakin köyden sonra 15 milyonluk bir sehre hazirmisiniz?:)
Hazirmis severmis öyle kaotik sehirleri. Zaten dünyayi gezmis simdi sirada Istanbul var dedi.
En son Rusya´daymis ama oradaki yeni görgüsüz zenginlerden tiksinmis. 20 dakikada 15 tane kürklü kadin gecti yanimizdan dedi..Bir hayvan sever icin feci bir durum tabii...Kaldiki bende hic sevmem o kürk olayini.
Türkler  hala misafirperverlikleriyle ve yabancilara karsi yardim severlikleriyle meshurmus.
Insallah istisnalar kaideyi bozmaz da bu sanimiz bozulmaz.
 Insan kendi milletinin adina seviniyor böyle güzel seyler duyunca.Eh bende biraz karinca kararinca ülkemi tanitmayi ve kültürümüzden bir seyler aktarmayi ihmal etmedim tabii:)
Kisacasi biz terapistimle baya bir ilerlettik arkadasligi.  Kolumu soracak olursaniz eh iste ne iyi ne fena idare eder diyelim.

Birde ben yarin  yine yollara düsüyorum.
Valizim hazir ve nasil becerdiysem bu kez kilo sorunum yok!! Tebrik edin beni:) Yurtdisina cikanlar bilir  bu büyük bir basaridir:))
Yarin sabah Allah bir elem keder vermezse kahvaltiyi cocuklarimla birlikte yapiyor olucam. Insallah..
Biraz hava degisikligi iyi gelecek bana.

3/21/2012

Agrili-sancili bir post. Yaslilik geliyorum diyor da ben duymazdan geliyorum:)

Her gün söyle güzel bir seyler yazayim diyorum ya kendi kendime ama bir türlü yazamiyorum. Öncelikle ilham gelsin diye bekliyorum. O da yolunu sasirdi herhalde bir türlü ugramiyor bana:)

Yada benim canim su günlerde biraz fazla yaniyor da güzellikleri ben göremiyorum da olabilir.

Eylül ayindan beri omzumda hancer yemis gibi bir agri var. Bir gecede aniden gelen bir agri. Aylardir cesit cesit tedavi sekilleri denedik ama bir türlü gitmiyor. Ne ilac, ne masaj, ne de spor kar etmedi.
Öyle de inatci cikti. Ben onu sallamadikca o beni sarsasaladi

Ama gecen gün Akupunktur yaptirdim. Sanirim o iyi gelecek gibi. Yeni bir yöntemmis:
Penzel-Akupunktur.
Ignelerle degil de metal bir cubukla yapiliyor. Aylardir ilk kez kolumun agrisi biraz hafifledi. Canim yanmadan hareket ettirebiliyorum.
Bu yeni yöntemden pek bir ümitliyim 5 seans sonra düzelecegim gibi bir hissim var.
Olmazsa hic istemedigim halde kortison ignelerine basliyacagiz dedi doktorum. Bastan beri o kortison diyor ben altenativ tedavi diyorum ama bakalim ne olacak.

Arkadaslar sizlerden uzak kalamamin sebebi budur. Fazla oturunca bütün sirtimi kapliyor agrilar.
Ay icim sisti kendi yazdiklarimdan.
Tamda bahar gelmis ortalik günlük güneslik ohhh misler gibi ortalik. Agaclar tomurcuklanmis. Bende burda nelerden bahsediyorum.
Cikiyorum simdi terasa icime ilik bahar havasi cekmeye......






2/28/2012

Hafta sonu etkinligi....Yoksa etkinlik olarak sayilmaz mi?

Sevgili Elif´in yaptigi su cicileri http://elifinelizi.blogspot.com/2011/11/kutu-kutu-hapsuuuu.html alip döküldük yollara.

Kutular elimizde aylardir kizin babasinin keyfini bekliyorduk.
Zira benim oglan sevdalanmis ya tutturdu illaki gidin isteyin diye. Ben biraz , yok aslinda baya baya, mirin kirin ettim ama tinlayan olmadi tabii.
Henüz yaslari cok kücük ama onlarda kendilerini büyümüs zannediyor iste.
Tipki yillar önce benim de yaptigim gibi:)

Sonunda kiz tarafindan davet gelince, biz de büyük bir heyecanla elimize su yukarda linkini verdigim güzel kutulari da alip dayandik kizin kapisina.
Her ne kadar icimden
"Kutu kutu pense arkadasimiz xxx bey kizini bize verse" demek gectisyede demedik tabii.
Ama öyle diyebilseydik ne güzel olurdu. Eglenceli olurdu üstelik.Hem yaslarina da uygun olurdu ya, neyse simdi durup dururken kizin babasini kizdirip kendimizi münasip bir sekilde kapinin önünde bulma riskine girmeyelim dedik.
Biz her ihtimale karsi yinede su klasik cümleyle basladik söze:
Allahin emri, peygamberin kavli....

"Hayirli olsun" dedi kizin babasi.
Biraz hüzünlü biraz gururlu biraz da saskin bir halde..
Bizde hep birlikte katildik bu güzel dilege.

Hayirli olur insallah...

Not: su postum da anlatmistim oglumun askini:http://blogyazmicamiste.blogspot.com/2010/12/cok-onemliymis.html



2/22/2012

Serginin Videosu :)

Merhaba,

bunu yazan aylin.
yani sünter'in kendi çapında meşhur kızı.
annemin blogunu hiç kurcalamam normalde. ama bu kez yaptım.
sergi hakkında annemin güzel sözlerini okurken, bana birşeyler oldu.
sanırım siz buna duygulanmak diyorsunuz, da ben üzerime bi yoğun dalga geldi diye tamamlamak istiyorum.

annem'e blogunu nasıl değiştireceğine dair, fotoğraf nasıl yükleyeceğine öğreteceğima dair daima söz veririm. ama o sözü tuttuğum görülmemiştir. ama şimdi annemin o güzel sözlerini okuyunca, serginin videosunu paylaşmak istedim. umarım beğenir, sever ve tebessümle izlersiniz. belki izlerken cips yersiniz. ama bu pek büyük bir ihtimal değil.

buraya burnumu soktuğum içinde özür dilemem gerekir mi?
bence gerekmez. iyi birşey yaptım sonuçta (buda vicdanımı rahatlatan son söz oldu.)

annemi okuyan tüm blogcular: teşekkürler.

Revolution der Eigenliebe from Sezer Belli on Vimeo.



Uzun bir aradan sonra...MERHABA:)

En son nerde kalmistim?

Misafirlerim gelecek demistim degil mi?

Geldiler sagolsunlar. Sonrada beni yine birakip gitti hainler:)

Önce amcam gitti, sonra annem , en sonunda da kizim. Taksit taksit bosaldi odalari.Gecen gün annemin odasina giricektim, gayri ihtiyari kapiyi tiklattim. Sanki hala ordaymis gibi....

Bu arada kizim fotograf sergisi yapti.
Önce bir sürü aksakliklar oldu. Belediyeden kaynaklanan aksilikler. Ama her serde hayir vardir misali sonuc Aylin icin daha hayirli oldu.

Bizim buralari Almanya´nin en karli bölgelerinden biridir. Türkiyenin Erzincan´i gibi algilayabilirsiniz. Kar-kis bakimindan yani. Aylin´in sergiside Subat´in iki´sinde olacagi icin ben epey bir endiseliydim. Havalar -17 derece civarinda seyrediyor. Hafta ortasi insanlar evlerinden cikmaz gelmez kimse falan diye. Bos yere endiselenmisim.
Annelik iste. Insanlar gelmezse yada az kisi gelirse kizim üzülür diye korkmustum asil.
Tam tersi oldu Sergi büyük bir ilgi uyandirdi.
Bu arada Aylin gazeteciyle az daha kavga ediyordu! Gazetecinin sorulari onu cildirtdi. Fotograflardan ziyade Türk kadinin durumunu sorgulamasi ama fazlasiyle ön yargiyla yaklasmasi genel olarak Alman basinin Türklere bakis acisinda zerre degisiklik olmadiginin kaniti gibiydi.
Aylin´e bu isi Türkiye gibi bir ülkede kadin olarak nasil yapabildigini falan sormus. Ailen kizmiyor mu? Esin nasil müsade ediyor calismana? Kadinlar Türkiye´de calisabiliyormu?
Türkiye´deki kadinlarin durumu malum, siz korkmuyormusunuz öyle bir ülkede yasamaktan? vs. gibi sorular gelince Aylin´de dogal olarak sinirlenmis tabii. Ama altta kalirmi hic gayet de güzel cevaplar vermis.
Türkiye´ye silah zoruyla gitmedigini,, kendisinin tercih ederek gittigini, o ülkede ne yasarken, ne calisirken KADIN oldugu icin her hangi bir sorunla karsilasmadigini dahasi Türkiye´de binlerce kadinin kendi isini yaptigini, eziyet gören ezilen kadinlarin HER ülkede oldugu gibi elbette Türkiyede de malesef ,var oldugunu bildigini ama bu sadece Türkiye´de degil mesela Almanya´da da var oldugunu, hatta fotograflardaki insanlarin hepsini Türk oldugunu ve hic birisinin de gözü mor olmadigini gayet güzel anlatmis:)

Biz ertesi gün cikacak olan haberi merakla bekliyorduk. Merakimiz acaba Aylinin söylediklerini nasil yansitacak yönündeydi. Sanirim kadin iyi ikna olmus ki süper bir yazi yazmis:)

Iste bu yüzden Bu sergi iyi oldu süper oldu. Ben olaya kizimin basarisi diye degil de Bir TÜRK kadinin basarisi diye baktim. Kizim diye mutlu olurken Türk kadini diye de gurur duydum.
Cünkü medyada Türklerle ilgili sadece kötü olaylar yer aliyor. Bu genel olarak böyle. Oysa bizim genclerimizde cok güzel seyler yapiyor. Ama üstüne basa basa Türklüklerini vurgulamalari lazim. Yoksa görünmüyor.

Birde Aylin´in eskiden calistigi reklam ajansindan patron dahil hepsi geldiler. Ajansin patronu Aylin´in acilis konusmanin hem icerigi hemde Almancasini kutlayarak " ben bile böyle mükemmel bir almanca konusamazdim" deyip kutladi:)
Evet kizimin almanca edebiyati kuvvetlidir. Eh Türkcesi de fena sayilmaz yani. Her ne kadar bazen bazilari onun söylediklerini anlamakda zorluk ceksede.....

Off cok uzattim sanki.... Hep kizimi över gibi oldum ama konu kizim diye degil Almanya´da bir Türk kadini olarak düsünün...Kimin evladi olursa olsun
Insan gurur duyuyor iste...

Sevgiler:)