Gecenlerde bir Alman kanalinda (Phoonix),
cok eslilik konusunu ele alan bir programa denk geldim.
Arastirma yapmak icin Türkiyenin Güneydogu illerinden bir kacini secmisler.
Programin yapimcisi, Hatice Ayten isimli bir kadin.
Gaziantep, Urfa, Diyarbakir bir de Suriye sinirina yakin bir yer (Akcakale diye kalmis
hatirimda, tam emin degilim.)
Arastirma konusu dedigim gibi cok eslilik
Iki-üc kadinla evli erkekleri bulmakta zorlanmadilar tabii.
Sürüsüne bereket.
Program yapimcilari, "cok esli yasayan kadinlar da varmi?" diye sorunca , önce bir
afalladilar, sonra böyle bir seyin olamayacagini anlattilar.
Arastirmayi yapan Türk oldugu icin, adamlara gayet bilincli sorular sordu.
Hep bilindik hikayeler.
Sadece bir kaci isteyerek kuma geldigini, hatta kadinlardan birisi, ailesiyle
6 yildir konusmadigini ,ailesinin onu evli adama gittigi icin reddettigini söyledi.
Bir tanesi hemsire oldugunu adama asik oldugu icin kuma gelmeyi kabul ettigini
söyledi.
Özellikle birinci ve esas esler aslinda bu durumdan cok rahatsiz olduklarini
ama caresizlikten ayrilamadiklarini belirttiler.
Beni sinir eden Diyarbakirda bir caminin hocasi,adam 30-35 yaslarinda
pis pis siritarak "Tek eslilik erkeklere göre olmadigi icin islam cok eslilige izin veriyor.
Kadin öyle degil. Erkek dünyanin en güzel kadiniyla evli bile olsa, karsidaki kadina
bakar.Baska kadin ister"
Aynen böyle söyledi. Hemde camide imamlik yapiyormus bu adam. "Yuh "dedim icimden
Bu arada gayri ihtiyari esime bakiyorum caktirmadan.
Allahtan o da benim gibi catmis kaslarini öyle seyrediyor.
Acaba bu konuyu gülümseyerek izlese ne yapardim?
Baska bir adama nicin iki kadin aldigini sordular.
Cevabi cok ilgincti: "Hani komsun bir araba alir,sende istersin, komsun yeni televizyon
alir sende özenirsin, iste buda böyle birsey ,ötekiler alinca bende aldim"
Cok ciddiyim, adam aynen böyle söyledi.
Ordan Istanbula gectiler.
Yeni safak gazetesinden Özlem Bayraktar isimli bir yazarin
görüslerini de almayi ihmal etmediler.
O da aklinca cok evliligi söyle acikladi:
Eger savas olursaymis, erkeklerin yüzdesi kadinlara oranla,%40 azalirsaymis,
o zaman 4 kadinla evlenebilirlermis. Kadinlar acikta kalmasin bir erkegin himayesinde
olabilsin diye.Ve kadinlarin en kutsal görevi annelik ve evinin kadini olmak, oldugunu
sözlerine eklemeyi de unutmadi.
Iyi, aydinlanmis olduk sayesinde.
Ama benim en cok icimi yakan cümleler programin sonunda söylendi. Analiz olarak
"Anladigimiz kadariyle Atatürkün modern Türkiye projesi, Güneydogu da iflas etmis
durumda. Daha dogrusu hic bir zaman ulasmamis bile. Ve simdi Bu Türkiye
AB ye girmek istiyor.Sahte bir sima ile. Bize modern olduklarini kanitlamaya
calisiyor ama ülke de su an konservativ islam düsüncesi MODA!!!!
39 yorum:
yalan yanlış düşüncelerle islamın yanlış bilinmesine sebep oluyorlar, günah!
Ah be güzel kizim,bir bilsen,sirf bu yüzden ne abuk sabuk sorularla karsilasiyoruz.
cok derin vede cok yanlis anlasilan bir konu!evet 4 kadinla evlenilebilir ama hangi sartlarda!vede ilk esin iznine baglaniyor ayetin sonunda tek es daha hayirlidir diye bitiyor!cok ama cok ince dersler mevcut.amerikada yasiyorum vede amerikalilara aciyorum.her gece barlarda eslerini aldatmakmi modernlik oluyor!sanirim herkes yasadigi seyi empoze etmeye calisip guzel gosterme cabasi icinde.
Aslında nereye geldiğimizin cevabı bizi yönetenlere bakınca anlaşılmıyor mu?Bir Atatürk Türkiyesini yönetenlere bakalım,bir de şimdiki ülkeye(artık Türkiye demekte zorlanıyorum maalesef).
Bazılarının gelişmekten anladığı bu sapık düşünceler olsa gerek ki mecliste bile benzerlerini görüyoruz.
Kuran ı kerimde apaçık ayet var dört eş size helaldir fakat sizin için en hayırlısı tek eştir diye ama o da nasıl ? her kadına da eşit davranıcaksın hem sevgi konusunda hem cinsel yeterlilik konusunda hem de maddi her konuda tüm kadınlara eşit davranması gerekiyor ama bizde algılananı öyle mi biri orada aç biri burada sefil çocuklar zaten saldım çayıra mevlam kayıra ayrıca islamda var diyerek 4 karıyı alan adam emin olun islamın diğer hiçbir kelimesini dahi bilmiyordur namaz kılmıyordur farz olduğu halde vs ama farz dahi olmadığı halde -ki evlenmek farz değil sünnettir- bunlar yetmiyormuş gibi bir de dört tane alıp onların vebaline giriyorlar...bir ilahiyat öğrencisi olarak oradakı ımamın görüşünün islamdaki görüşle uyuşmadığını çok rahat söyleyebilirim bunu kanıtlayamazda çok çok afedersiniz islamda evlilik dışı ilişki sizde biliyorsunuz ki helal değildir ama Allah erkeklerin şehveti kadınlardan çok fazla diye erkeklere evlilik dışı ilişkiyi helal kılmamıştır nefsinle mücadele edeceksin yenilmeyeceksin demektedir.
Ayrıca peygamber efendimizin bir tavsiyesi olarak da "eğer ki gözünüz dışarıdaki kadına kayarsa evinize gidin ve hanımınızla ilgilenin" buyurmaktadır.Peygamberimizin birden fazla hanımı olmuştur fakat hiç bir zaman 2 kadınla aynı anda evli durumda olmamıştır.Ayrıca zorlayarak kötü davranarak bunu yapmamıştır ve en önemlisi bunu şehveti için yapmamıştır.
yeter artık bu kadar saptırmasınlar islamı.En kötüsü de cahilliklerinden devamlı dibe batmaları.İslam biz huzurda olalım diye var Din rahmettir ve berekettir.Allah sonumuzu hayr etsin.
Sevgiler
Herkes herseyi isine geldigi gibi okuyor oyle yoruyor kafasinda iste..Banada burada abuk subuk sorular sorulunca sok oluyorum..Gerci doguya da gitmeye gerek yok boyle bir program yapmak icin, bizim yazligimizi sattigimiz beyinde iki karisi varmis, bunu da adamin karisi komsulara anlatiyormus "onunda yazligi var benimde oldu" seklinde..
Cem Yilmaz"in bir sovunda 'kim daha marjinal' diye soruyordu..Hakikaten kim daha marjinal??
Kapali diye tabir ettigimiz toplulugun icinde neler donuyor tv'lerde ciktikca sasirip kaliyoruz..Bir cocuk kacirilma olayi vardi ya, oz babasi(yani kocasini aldattigi adam) kacirmis megerse kadin aylarca tv'da sahte sahte aglamisti :)
La havle vela kuvvete.Sabah sabah sinirlendim gene .Aslında bu adamlar için benim güzel bir fikrim var ama burda yazamam:))Çok güzel olurdu garanti verebilirim:))))Bende araştırmıştım bu konuyu şavaş olursa kadınlar tek başlarına kaldıklarında işleri güçleri yoksa kötü yollarla para kazanmak zorunda kalmasınlar diye yapılabilecek bişey bu.Savaşmı kaldı başlıcam bunların şehvetine ya.O imamda kesin doğuludur o şekilde büyümese ona bu kadar normal gelmez çünkü işte burda en büyük iş annelere düşüyor.Ben oğluma aman boşver kadın kısmısı elinin kiri diye öğretirsem olacağı bu .Bara pavyona gidip karısını aldatmasında (bu bizede normal gelmiyor evet laik olabiliriz ama o kadarda dejenere olmadık bazılarına duyrulur)bir sürü kadınlada evlenmesin.Aşk diye bişey var kardeşim. Sünter Ablam gün gelecek herşey değişecek benim umudum var.
o imama sorsak, islamın 5 şartını sayamaz,neden dersen sünter teyze;örneğin bizim köyümüze yakın bir köyün imamı, ne arapça nede türkçe okuyup yazmayı bilmiyordu.çocukken, ağızdan öğrenmiş olduğu şeylerle imamlık yapıyordu.bu yüzden insanların eğitimsizliklerini,cehaletlerini islama mal etmemek lazım.
bu söylemlerin islamla yakından uzaktan bir alakası yok,tamamen cehalet.
sevgiler...
Bana göre herşeyde olduğu gibi bu konuda da baz alınması gereken anahtar kelime "sevgi". Gerçek anlamda "insan" olmanın olmazsa olmaz şartı. Müslüman kelimesi "doğru, haktan ayrılmaz" anlamını içerdiğine göre ve Peygamberimiz tek bir çocuğun bile kalbini kırmamışken böyle bir sistem nasıl yürütülebilir? Hangi kadın bir gün kocasının getirdiği bir başka eşi kalbi kırılmadan yüreği burkulmadan kabul edebilir? Hangi erkek aynı evde yaşayan birkaç kadına aynı sevgiyi verebilir? Bence erkekler belli dönemi, belli şartları o şartlarda oluşan bazı zorunlulukları, sadece kendilerini ön plana çıkarıp kadını yok sayarak,bu güne taşımaya çalışıyorlar.Kadının çaresizliği(belli yörelerdeki) gönüllülük olarak kabul edilerek.
"Sevgi" nin zamanı mekanı yoktur.Dünyanın her yerinde, ilk çağdan bu günlere "insan" hep aynı naifliğini ve kırılganlığını taşımış getirmiştir. Çözüm "sevmeyi bilmek" ten geçer.
Hep sevgiyle kalalım...
Çok kadınla evlenmek ne yazık ki sadece doğu ve güneydoğuya özgü birşey değil. En modern kesimde bile rastlayabiliyoruz.
Binbeşyüz yıl evvel savaşlarda çok erkek ölmesi ve kadınların sosyal ekonomik hiçbir özgürlüğe sahip olmaması nedeniyle koruma amaçlı yapılan çok kadınla evliliği, bugün kendi arzu ve sapıklıklarına kılıf olarak islamiyeti alet ederek yapıyorlar. Bunun islammiyetle hiç ilgisi olmadığını onlar da pekala biliyorlar.
Atatürk Türkiye'sinin içi yalnız bu şekilde değil her türlü boşaltılıyor ne yazık ki...
Sevgiler
Rana Eslem Gülmez:
Hosgeldiniz:)
Amerikalilar ya da Avrupalilar farketmiyor aslinda,hic kimse bize kendi cahil insanlarimiz kadar zarar veremez.
Hem devletimize hem de dinimize.
Atatürkün cizdigi yoldan gidebilseydik eger, egitime gerektigi önemi verebilseydik, ne Amerika özentisi ne avrupa özentisi ne de Arap özentisi olacaktik.
Secgiler
Ramazan Bey:
Cok haklisiniz.Malesef haklisiniz.
geçenlerde şöyle bir yazı okudum
başlık aynen şu; "türban allahın emriyse çok eşliliğe de özgürlük"
var mı böyle bir mantık?
kadınlarımız köylerde erkeklerin yapması gereken işleri yaparken,
erkek müsvetteleri kahvede pinekliyor
ama kapak oldu onlara da, sigara yasağı gelince ne halt edeceklerini bilemediler!
kutsal kitabı ben böyle anladım derse biri bu hoca gibi ona nanik yapar geçerim
o hoca hoca olamaz zaten!!!
bu tip düşüncelere sahip insanlara şu soruyu sormak gerek.
çağdaş yaşamın gereklerine mi uyacaksınız yoksa bu tarz saçmalıklara mı?
kutsal kitap da böyle diyecek olan kişilere bu devirde öyle saçmalık olmaz desek ne yazar!
allah kuran'da çok eşliliğe müsaade verirken
"hatunların kendi aralarındaki ve sizin aranızdaki hakkı gözetebilecekseniz"
diye bir şart koymuştur. derler....
kusura bakmayın ama allahın dili olsa (tövbe yarabbim) "çok eşliliğe izin vermedim ben!!!"
demezse ben ne olayım!!!!
Ayse:
Rana hanima da dedigim gibi, bize ve dinimize en büyük zarari iste böyle cahil din adamlari veriyor.
Beni kimsenin hayat tarzi ilgilendirmiyor aslinda. Sadece kisisel yanlislara Islami denmesi ve dünyaya böyle lanse edilmesi sinir ediyor.
Ramazan beyin de dedigi gibi
böyle carpik iliski yasayanlar halkimiz
tarafindan meclise bile secildi.
Günümüzde Kuran da yazan sartlar varmi ki? Yok.
Onlarda zaten "aman kadinlar zorda kalmis,hadi onlari himayemize alalim"diye evlenmiyorlar. Üstelik eminim hepsinin dini bilgileri vardir.Bunun adi sadece dini kilif olarak kullanma.Bir cok olayda oldugu gibi.
Haydins:
Kim daha marjinal?Bene izlemistim o sovu:)
Marjinllik adina deselerdi ilgilenmezdim, kendi özelimiz deseler yine bana ne derdim istedikleri gibi yasasinlar.Ama dinimiz buna izin veriyor dedikleri zaman is degisiyor.
Fundam:
Emin ol bende izlerken en az senin kadar kizdim.
Ama icimi yakan "Atatürkün modern Türkiye projesi iflas etmistir" cümlesi oldu.
Cünkü digerlerinin öyle olmadigini biliyoruz da, iste o söz malesef galiba dogru:(
allimorlu:
Tabiki islamla alakasi, bunu o imam da biliyordur.Sonucta yasli biri degil 30-35 yaslarinda birisi olduguna göre en az Imamhatip okulunu bitirmistir zannediyorum.Ama dini kilif gibi kullanmak tam da bu oluyor iste.
4 kadin almanin sartlari artik günümüzde yok,ee ne yapcaklar? bu yerine getirilmesi zor olan sartlari yok sayip, din izin veriyor deyip cikiyorlar isin icinden
Asuman:
O kadar güzel yazmissinki.SEVGI o kisilerin hic tanimadiklari bir duygu zannedersem.
Cinar:
Aynen öyle malesef:(
Edicim:
Alemsin,su sinirli halimle bile güldürdün beni:)
Öpüyorum seni.
Hem dinimize hem ülkemize cahillik çökmüş durumda. Kuran-ı Arapça'dan okuyan ve ne okuduğunu anlamadan müslüman olduğunu zanneden insanlarla kaynıyor ülkemiz.
Yazık,içler acısı ama programın sonunda denilenler doğru, ülkemizde bir avuç insan gelişmiş görüyoruz kendimizi oysa Türkiye geneli içler acısı. Erkek doktor namahrem diye karısını,kızını ölüme terkedenler var bu ülkede.
Buarada, bunları okurken Amerika'da yayınlanan BIG LOVE dizisi geldi aklıma glümsedim biliyorsunuz, Hristiyan mezheplerinden birinde de var çok eşlilik.
nothing:
Bilmiyordum Hristiyan mezheplerinden birinde de var oldugunu.
Vah aydınlık Türkiye!m vah,
O bahsettiğin imamlardan ortalık kaynıyor Sünter'ciğim,
Nasıl çoğalıyorlar bilmiyorum.
Ne yazacağımı şaşırdım, çünkü bu ve bunun gibi konulara hassasiyetim sınırlarımı zorluyor.
Kabul edemiyorum bu ayırımı,
kadın&erkek mi? insan mı?
Duyarlılığına çok teşekkür ederim...
Sevgilerimle...
Sevgili Nur:
Ülkemizde hala kadini esya gibi gören insan malesef cok fazla.
Cahillik daha da fazla.
Bence önce kadinlar kendilerine deger vermeyi ögrenmeleri.
"Erimdir ne yapsa dogrudur." düyüncesini kirmadiklari sürece bu böyle devam eder.
Bu konu tüm kadinlar olarak hepimizin en hassas konusudur zannedersem. Kimse icine sindiremez. Yasayanlar da sindiremiyor zaten, ama gerek ekonomik,gerek dini,gerek töre, gibi bir dolu iplerle baglanmislar.Kipirdamak akillarina bile gelemiyor.
Merhaba Sünter Hanım...Ben 34 yaşında hayatının 30 senesi okuyarak,öğrenerek,hayatı ve hakikati anlamaya çalışarak geçen bir insanım.Sadece çok eşlilik değil içinde adalet olmayan bütün konularla ilgili şunu öğrendim:Dünyanın düzeni hak değil güç üzerine kurulmuştur ve aksini iddia eden yalancıdır.Hangi bahanenin arkasına sığınılarak yapılırsa yapılsın haksızlık olarak gördüğümüz herşeyin yapılmasının nedeni yapılabilmesi yani güçtür.Bugün erkeklerin çokeşliliğinden,ihanetlerinden ve dünya üzerindeki her çeşit haksızlıktan dem vuran kadınlar eğer aynı güç kendilerinde olsaydı tekeşli olacaklarını mı iddia ediyorlar?Güldürmeyin beni lütfen eğer insanlar tanımaya kendilerinden başlasalardı,güçlünün belirlediği toplumsal normlara aykırı olduğu için bastırdıkları nice arzularını ve ihtiyaçlarını görürlerdi.Anaerkil bir toplumda yaşasaydık ve arzularımız meşru kabul edilseydi,erkekleri haremimize dahil edecek güçte olsaydık kimbilir bizim kaçar kocamız olurdu.Ahlak,namus,aşk ve arkasına sığınarak hayatta kalmaya çalıştığımız her türlü bahaneyi önüme koymanızı zekama hakaret sayarım.Bugün dünya üzerinde bütün normlar erkeklerin keyfine göre düzenlenmişse,zayıf taraf olan kadınlar ve çocuklara hayatın ancak kırıntıları kalmışsa nedeni her türlü etkenden bağımsız olarak güçtür.Allah dediğimiz varlık da dinleri güçlünün tasarrufuna göre şekillendirmiştir.Ekmek ve sopa kimin elindeyse onun sözü geçer.Savaşan ganimete konar,hayatta kalmak isteyen güçsüz güçlüye yamanır.Aslında ahiret inancının kaynağı da bu adaletsiz paylaşımın hesabının görüleceği tesellisidir. Ayşe'nin dediği gibi değildir gerçekler;Hz.Muhammed Hz.Hatice 'den sonra aynı anda bir çok kadınla evli olmuştur.Bu kadınlar arasında yaşlı olanlar olduğu gibi genç olanlar da vardır.Sorun çıkmaması için hepsine ayrı ve belirli günler ayırmıştır Hz.Muhammed.Buna rağmen kadınca kıskançlıkların neden olduğu çekişmeler hiç eksik olmamıştır Allah'ın en kıymetli kulunun evinden bile.Aksini iddia edenle kafamdaki binlerce hadisle konuşmaya hazırım.Ayrıca Hz. Muhammed bile sevgide adalet sağlanamayacağı için "Allahım elimde olmayan şey için (eşlerimi aynı derecede sevemediğim için) beni hesaba çekme." diye korkusundan Allah'a sığınırken kim dini referans gösterip de çokeşlilikte adalet sağlayabileceğini söyleyebilir?İnsanların cahilliğini kullanıp gerçekleri saptıranların bizi istedikleri gibi yönlendirmelerinden korunmak istiyorsak hayatımızı üzerine inşa ettiğimiz konularda gerçek bilgiye ulaşmak için çaba sarfetmeliyiz.Bunu özellikle din adına konuşanların bilgisizliğinden korunmak için yapmalıyız.Ayşe'nin sözlerini eleştirmem bundan dolayıdır.Zira yarım hekim candan yarım hoca dinden eder.Gerçek şudur ki Hz.Muhammed de mis gibi şehveti için evlenmiştir ve İslam da bunu yasaklamaz.Buraya kadar anlattıklarıma itirazı olanları gerçek İslamı öğrenmeleri için Kuran,Sünnet,Fıkıh,Kelam,Akaid ve diğer İslami kaynaklara havale ediyorum.Gelelim sadede;dünya üzerinde güç dengeleri değişmedikçe toplum ister Atatürkçü,ister Komünist,ister Kapitalist,ister İslamcı isterse başka bir güç odağından beslenen farklı adlandırılmış bir yönetimin kontrolü altında olsun güçlü olan,her türlü kanuna rağmen bazen de o kanunların desteğiyle istediğini yapar.Bu döngü dünya yokolana kadar böyle sürecektir.Güçlü oldukları halde adil davranmaya çalışanlarsa yine daha büyük bir gücün(Ben buna Allah faktörü diyorum) kendilerini bir böcek gibi ezip yoketmesinden ya da cezalandırmasından korktukları için mecburen iyi davrananlardır.Yoksa insan doğası itibariyle kendine aşık ve var kalmak için her şeyi mübah gören bir yaratıktır.
sünter teyzemm böylesine önemli bir konuyu dile getirdiğiniz için saolun.dediklerinize aynen katılıyorum.insanın bu durumları gördükçe içi acıyor.bir çok şey içimde düğümleniyor.umarım kadınlarımız uyanır,kendilerine gelir ve bilinçlenirler.
sünter teyzecim bloğumda size bir mim'im var.kabul ederseniz sevinirim.istediğiniz zaman yazabilirsiniz.sevgilerimle.
Tamay:
Tamay hanim,önce hosgeldiniz demek istiyorum:)
Yorumunuzda malesef aci gercekleri dile getirmissiniz.Dünya kuruldugu günden beri bu böyle gelmis korkarimki böylede devam edecek gibi görünüyor.
her insanin icinde var olan nefsi(yabani hayvan)
terbiye amaciyla dinler, kurallar, getirilmis
Birde duygularimiz,merhamet,ask,sevgi.
Insani insan yapan.
Hepsi nefsi terbiye etmekte kullanmamiz icin.
Bütün bunlari dogru kullanmak birazda egitimden geciyor iste.
Siz "her insan,eger güc ondaysa, zayif olani ezer,ezmiyorsa o da Allah kendisini hesaba ceker korkusuyla yapmaz. Yani yine kendini düsünür,kadin erkek farketmez" demissiniz
Olabilir tabii,ama bazi insanlar var Allaha ya da ahirete inanmayan.Herseyin bu dünyada olup bittigine ölünce topraga karisip yok olacagimizdan emin olan.
Yani benim bir sürü Ataist tanidiklarim var.Cogu nasil adil, nasil iyiler,bir cok dindar gecinenden daha fazla insancil.
O zaman onlara ne demeli? onlar sevap,pesinde degiller.Yanmaktan filan da korkmuyorlar,inanmadiklari icin.
Yardim ettikleri insanlardan hic bir beklentileri de yok.Demek cikarlarini düsünmeden de insan insana deger verbiliyor.Hic cikarsiz.Ama malesef geneli aynen sizin dediniz gibi.Parayi veren düdügü caliyor. Istisnalar kaideyi bozmuyor.
Peygamber efendimizin evlilikleri elbette olmustur ama hangi gerekcelerle onu ben bilemem.Sonucta o da bir insandi her türlü insani duyguyu tasiyordu.
Sevgiler
Sevgili Sünter Hanım oiyi davranan ateistlerin de bir kırılma noktası vardır.Ayrıca insanların sosyal hayat içinde iyi davranışlar sergilemeleri gerçekten iyi oldukları anlamına gelmez.Size kendi çocukluğumdan bir örnek vereyim:Mahallemizde SEKA'dan emekli tatlı dilli,güleryüzlü,mahallenin fakir ailelerine para,gıda ve kırtasiye yardımında bulunan son derece medeni ve beyefendi görünümlü bir komşumuz vardı.Herkes ondan övgüyle bahseder,kendisine büyük itibar gösterirdi.Çocuklarını kırtasiye ve gıda yardımlarını almak için evine göndermekte hiçbir sakınca görmezlerdi.Ta ki apartman komşularından birinin kızının yatağının altında altın bilezikler bulduğu gün kadar.Meğerse bizim bu amcamız evine gelen küçük kızları taciz edip verdikleriyle kandırırken daha büyük olan bu kıza sevgili muamelesi yapıyor ve karşılığında da bilezik alıyormuş.Artık kopan kıyameti siz düşünün.Aralarında babamın da olduğu büyük bir grup adamın evini basıp hastanelik edinceye kadar dövdüler.Tabii adamın karısı ve oğlu gerçekleri inkar ettiler.Kızın babası mahalleyi terketmeyi reddeden adamı ve oğlunu bıçakladı.Bu olaydan sonra bir gece yarısı apartopar mahalleden taşındılar.Bu iyi (!) adamdan zarar görmeden kurtulmamın tek nedeni babacığımın memur ve oldukça paranoyak bir adam olmasıdır.Onun diğerlerine yaptığı yardımlara muhtaç değildik ve babam bizi tek başımıza akrabalarımıza bile göndermezdi.Nitekim ileriki yıllarda bu olayı konuştuğumuzda en yakın dostum da dahil evine giden bütün kızların bu tacizlerden nasibini aldığı ortaya çıktı.takdir edersiniz ki şimdiki fikirlerimin oluşmasında bu çeşit tecrübelerin etkisi vardır.Benim bildiğim tek şey insanoğlu peygamberler de dahil olmak üzere melek değildir ve çamurdan yaratılmıştır.Arada bir çamurlaşmasına şaşmıyorum ve Allah'tan hepimizi sapıtmaktan korumasını diliyorum.Sevgiler ve Saygılar efendim...
Tamay hanim,
Ne yazikki böyleleride var,hic kimseye tam olarak güven duyamiyoruz.Hatta kendimize bile.
Insanoglu her türlü sapikligi yapmaya muktedir.
Ama insanlardan soyutlanarak yasamakta imkansiz.
Insanin insana ihtiyaci var yasamini sürdürmek icin.Belkide bu yüzden umudumuzu kesmeden yasayabiliyoruz.Ister istemez yinede insanlara güveniyoruz,beynimizin bir kismini hep alarmda tutarak.
Yoksa üc günlük dünya da mutlu olabilmek imkansiz.
Yinede Allaha siginarak,ve mantigimizi isleterek.
Gercekten Allah hepimize akilsagligi versin cicdan duygusundan yoksun birakmasin.
Degerli yorumlariniz icin tesekkür ederim.
Sevgiler
Tamay Hanımın bahsettiği güç, aslında olması gereken Allah korkusudur. Evet insan iyi ve kötü yanlarıyla, zaaflarıyla ve iradesiyle karma yapıdadır. Kimi zaaflarına yenilir, kimileri de iradesine sahip çıkar.
Örneğin, Arjantin de kriz oldu, halk herşeyi yağmaladı, hırsızlıklar çoğaldı. Buna bakarak, her insan hırsızdır diyebilir miyiz? Diyemeyiz, çünkü o insanlar iradelerini kullanmadıkları için , hırslarına veya zaaflarına yenilmiştir deriz. O halkın içinden bu yağmaya katılmayanlar, engel olmak için çalışanlar da olmuştur. Bunlar da iradeliler sınıfına dahil edebiliriz.
Bu dünyada ilk bakışta güçlülerin ve bu güce sahip kötülerin sözü geçiyor gibi görünse de, er yada geç haksızlık yapanların, insanlara zulmedenlerin başlarına neler geldiğine bizzat şahit oluyoruz.
Burada unutulmaması gereken, dünyanın insanlar için sınanma yeri olduğudur. Dünyayı mükemmel kılmak insanların elinde ama herkes ben, ben dediği sürece,biraz güçlendiğinde önce başkalarının haklarına göz diktiğinde suçu başkalarında aramaya gerek kalmaz. Yine bizdedir. Eğer iyi insanlar kötüleri güçlü oldukları için suçlayacaklarına, kendileri güçlü olsaydı, daha iyi olmaz mıydı?
Ayrıca Efendimiz(SAV)'in neden 4 ten fazla evlilik yaptığıyla ilgili pek çok "sağlam" kaynaktan bilgiler edinebilirsiniz. İnsandır şehvete elbette sahiptir ama aynı zamanda Peygamberdir ve Allah'ın izni veya emri olmadan Kuran'a aykırı olarak 4 ten fazla eş alamazdı. Bunların her birinin sebepleri farklı ve kendi içerisinde haklı sebeplerdir.
Ayrıntılarını buradan okuyabilirsiniz.
http://www.sorularlaislamiyet.com/subpage.php?s=article&aid=1940
Sözümü, halkımızın bir sözüyle bitireyim.
"Kork Allah'tan korkmayandan."
Bir de Allah bizleri cahillerden ve yarım bilginlerden korusun.
Ebru
Sevgili Sünter abla,
Ben orta ve lise eğitimimi İstanbul Kadıköy Anadolu imam hatip lisesinde tamamladım.
O bahsettiğin pis pis sırıtarak konuşan, dindar olduğunu söyleyen iğrenç sapık insan müsvettelerini öğretmen olarakta çok gördüm.
Orta ikinci sınıfa giderken, yani henüz 13 yaşımdayken, arkadaşımla camdan dışarı bakıyoruz diye bir öğretmen gelip bize "annenize, babanıza söyleyin sizi okuldan alsın, evlendirsin" demişti. Çünkü camdan bakıyorduk ve yoldan erkekler geçebiliyordu...
Zihniyete bakar mısınız!
Yazın sıcağında gömleğimin yalnızca üst düğmesini açtım diye yakamı çekip, beni sallayan ve "orası senin namusun, namusunu ört" diye bağıran müsveddeler de vardı...
Ben bu insanlar yüzünden dinsiz oldum.
İnandığım tek bir şey var o da yaratıcı, benim dinim vicdanımdır.
Yeni Ş. gazetesindeki yazar müsveddesine ise,
madem en kutsal şey "evinin kadını olmak ve annelik" öyleyse neden gazetecilik yapıyormuş...
Size inanamayacağınız birçok şey anlatabilirim bu konuda... lise 1. sınıfa gidiyordum, elimde bir kitap 100 soruda Konfüçyus'mu öyle birşeydi, hoca geldi "aaa böyle kitaplar okuma" dedi, "neden?" dedim, "aa aklını bulandırır bunlar, böyle kitaplar okuma dini kitaplar oku" dedi.
Zihinsiz, bilinçsiz, at gözlüklü, ahmak insanlar... Bu tür insanlara karşı yalnızca nefret duyuyorum...
Yaratıcı da, din de kutsaldır...
Ama maalesef dindar kesimin %80'i, hatta %90'ı bu durumda...
Sünter erkekler çok eşlidir.Neden tek kadınla dursunlar ki?Hele doğulu erkek tek kadınla
hiç duramaz.Büyük şehirler de,buna Londra, Milano,Paris dahil tek kadınla duran var mı acaba?
Şaka bir yana;yazı da,yorumlar da güzel.Eşine
selamlarımla...
Ebru hanim:
siz olmasi gerekeni yazmissiniz.Elbette herkes gücünü olmasi gerektigi gibi kullansaydi ki, dinler onu emreder, bu dünya güllük güllistanlik olurdu. Ama malesef gercekler Tamay hanimin yazdigi gibi,güclü olan gücsüzü ezmeye ugrasiyor.Elbette tüm insanlar bir degil.Tamay hanimada yazdigim gibi kimi Allah korkusuna yada sevgisine,kimi vicdani elvermedigi icin,kimi de insan sevgisiyle dolu oldugu icin,kendisine verilen gücü düzgün kullananlar da var. Yoksa halimiz harab olurdu. Yinede insan insana muhtac.Güvensiz yasayamayiz,sevgisiz yasayamayiz.Hekes kötüdür hic diyemeyiz.O halde yinede Allaha siginarak onun bizi korumasini diliyerek yasamaya devam ediyoruz.Yoksa insan paranoyak olur.:)
Peygamber efendimizin evlilikleri konusunda bende size katiliyorum.Birden fazla evlilikleri var, hangi sartlarda yada gerekcelerle evlendigini elbette kendisi
bilir.Birde o zamanin sartlarini bilmeden, yasamadan, su duyguyla yapti bu gerekceyle yapti diyemeyiz.Ayrica bizim üstümüze vazife de degil.Sonucta hepimiz kitaplardan okudugumuz kadarini bilebiliriz.Gercegi bir tek Allah ve peygamber efendimiz bilir.
Size hayirli kandiller diler degerli yorumunuz icin cok tesekkür ederim
Sevgili Tubacim,
Eger imam hatip lisesinde de böyle hocalar varsa, daha ne demeli bilmiyorumki?
Egitimsiz olanlara cok görmeyelim o zaman.Dini egitimin en dogru adresi olmasi lazim oralarin.
Seninde yazinin sonunda dedigin gibi din ve yaratan kutsaldir.
Teferuatlarla ugrasmaktan dinimizin özünü anmayan hocalar yüzünden, nice insani dinden sogutuyorlar.
Kandilin kutlu olsun canim.
Öpüyorum
Aslan,
Hosgeldin, umarim tatilin iyi gecmistir:)
Tabi tabi erkekler cok eslidir,bencede hiiic durmasinlar, alabildikleri kadar alsinlar:)
Ama birazda empati yapsinlar bakalim hoslarina gidecekmi?
Sen simdi Londra,Paris,Milano dersen, bence hic deme cünkü orda kadinlarda cok esli biliyorsun:))
neyse bu konuya bir girersem sabaha kadar yazabilirim en iyisi ben sustum:)
Sana ve ailene hayirli kandiller diliyorum.
Hanımlar her zaman haklıdır :))
Sünter,
İçimden merhaba demek geldi.
Biraz önce geldim.
Bir sır vereyim mi?
Vermesem mi acaba:)
Biz Ankara'ya taşındık.
Yani çocukluğumun
geçtiği yere.
Kimseye söylemezsin değil mi:)
Çok iyi bir insansın birde.
Sadece bilmeni istedim.
Seni,eşini,ayçi'yi
misafir edip bir yemek
yedirmek isterdim.
Ancak günübirlik işler.
Çok geç dönüyorum.
Bir gün tanışmak isterim.
Kim bilir,eşinle rakı
içerdik.sen hizmet ederdin:)
İyi geceler,
aileye,eşine selamlar.
sevgili adsiz,
siz hic merak etmeyin ben sirrinizi saklar, hic kimselere söylemem Ankaraya tasindiginizi.hatta ben bile unuttum:)
Yorum Gönder