1/31/2011

Masalin devami......

"Basladi" demeden baslayip "bitti" demedende bitmisti iste beraberlikleri. Aralarindaki mesafe cok fazlaydi. Her biri farkli sehirler, farkli okullar derken birbirlerinden uzak bir hayatin icine dalmislardi. Farkli arkadasliklar farkli cevreler edinmislerdi.
Kalplerindeki o ask kapisini kapatmislar ama isigi söndürmeyi unutmuslardi....
Asklari cok özel bir dostluga dönüsmüstü. Birbirlerine söz verdikleri gibi her daim mektuplasmayi sürdürdüler. Bu mektuplarin icide sevgiye dair aska dair hic bir satir olmasada ikiside o mektuplarin ask koktugunu biliyordu....

Aradan bir dört yil gecmistiki Hasan Gabinin dügün davetiyesini aldi, ici bir an burkulsada es gecti. Hemen ona bir buket cicek yaptirip eski dostunun evliligini kutladi. Diger sinif arkadaslarinin hepsi dügüne katildigi halde Hasan gitmedi. Icinden gelmedi gitmek.
Zaten kendi hayat arkadasida hic hoslasmiyordu onlarin dostlugundan.
Hasan´inda hayatinda biri vardi. Gayet iyi anlasiyorlardi.

Yilda bir kez eski sinif arkadaslari toplantilarinda bir araya gelmeleri devam ediyordu hala. Birde mektuplasmalari.
Nasil güzel gecerdi o geceler. Sabahin kör saatlerine kadar devam eder sanki o an yine 14-15 yaslarinda oluverirlerdi her biri. Herkes tek gelirdi. Hocalarida onlara katilir hep birlikte güler eglenir eski günleri yad ederlerdi.

Aradan yine üc dört yil gecmistiki Gabi Hasanin büyük bir kaza gecirdigini duymus hemen Hastaneye kosmustu. Hasan bir insaat sirketinde calisiyordu o zamanlar.
Ailesinin rica-minnet hatta baskilarina ragmen liseden sonra okulu birakmisti. Hemde elektrik bölümünü kazandigi halde. Önce babasi onu okula kaydetmis fakat okullarin acilmasina bir gün kala Hasan okula gitmek ismedigini kesin bir sekilde babasina söylemesi kücük capta bir krize yol acsada sonuc degismemisti.
Masabasi isi sevmiyordu, istemiyordu. O acik alanda calismayi istiyordu. Böylelikle bir insaat firmasinda calismaya baslamisti. Annesi yagan her yagmurda esen her rüzgarda gözleri dolar "ah benim akilsiz oglum ne vardi okusaydin" diye hayiflanir dururdu..
Gerci santiyelerde gecen iki yilin ardindan Hasanda akillanmis yeni sezonda tekrar okula gitmeyi planlamaya baslamisti.
Iste tamda o siralarda olmustu kaza. Uzak bir sehirde büyük bir santiyeleri vardi üc ay kadar sürecekti insaat. Cok büyük bir binanin temelleri kazilmis icine demir kaziklar cakilmisti 12 metre vardi derinligi temelin. Iste Hasan o 12 metre derinlikteki temelin icine düsmüstü. Yasamasi bir mucizeydi cünkü temelin ici denir cubuklarla kapliydi O da iki cubugun arasina denk gelmisti.
Hemen hastaneye kaldirilmis. Günlerce uyutulmus sonrasinda özel bir kemik klinigine sevk edilmisti. Gabi bunlari duyar duymaz kostu hastaneye.
Her gün, kimseye söylemeden. Hasan´in tüm fizik tedavilerinde yanindaydi. Eksersizlerini birlikte yaptilar. Cok zor günlerdi elbette. Ilk etapda doktorlar bile onun ayaklanmasinin yürüyebilmesinin olnaksiz demisler ama olmustu iste o mucize.
Ayak topugu parcalanmis, belinde bir hasar yoktu sükürler olsun. Iki ay kaldi Hasan hastanede Gabide haftada üc gün onu ziyarete gitti. .Hastanenin Gabinin evine 60 kilometre uzaklikta olmasi onun icin bir sansti..
Hastane günleri bitince yine herkes kendi hayatina dönmüstü...Tek mektuplar devam ediyordu hic kesilmeden...
Sonrasinda Hasanin artik insaatta calisamayacagina karar verildi hastane tarafindan. Insaatcilarin bagli oldugu birlik Hasanin tüm giderlerini karsilayarak onu okula gönderdiler.
Hem ayligini aliyor hemde okulun tüm giderleri karsilaniyordu. Defterine silgisine kadar.Eh Almanya sosyal olanaklari güclü bir devletti sonucta. Her calisani sigortali olmak zorunda. Ayligindan catir catir kesilir, brütün anca yarisi gecer eline ama böyle durumlarda da seni asla acikta birakmayan sosyal bir devlet.
Üc yillik bir egitimden sonra Hasan artik insaat teknikeri olmus iyi bir sirkette planlari cizmeye baslamistir. Hic istemedigi o masanin basina oturmak zorunda kalmistir yine. Bu durumdan ailesi özeliklede annesi cok memdundur. Allah dualarini kabul etmisdir. Hani derler ye her nusibette bir hayir vardir diye iste tamda öyle olmustur.
Cocugu kaza gecirdiginde kadincagiza neredeyse inme inecekken, simdi yine o kaza sayesinde oglu insaatlardan kurtuldu diye dualar etmektedir.....

24 yorum:

Bir İnce Ses dedi ki...

Sonunda Gabi ile Hasan'ın kavuşması gerekmez miydi ya.. Noldu onlara şimdi :)

sünter dedi ki...

Kavusmak o kadar kolay olsaydi.....masal gibi demezdim adina degil mi?

Nedret dedi ki...

Eeee...??? Sonra? Arkası yarın mı?

Syhn dedi ki...

ne yani devamı yok mu?

şu cümle. altı çizilesi.
Kalplerindeki o ask kapisini kapatmislar ama isigi söndürmeyi unutmuslardi...

Bugday Tanesi dedi ki...

Hadi hadi devamini merakla bekliyorum...

Zeynep'in Evi dedi ki...

çok içliydi..aslında öyle çok şey var ki içinde sadece kaza değil sadece iş de değil..bilmem farklı bişey, başka türlü..çok güzeldi sünterciğm...

aysema dedi ki...

Sevgili Sünter,
İnan bizim maaşımızın büyük bir kısmı da sağlık giderleri için her ay maaşımızdan kesiliyor. Ama geri dönüşü Almanya'daki gibi olmuyor ne yazık ki...
Ayrıca bizim devletimiz yıllarca sizi konut sahibi yapacağım diyerek, maaşımızdan zorla her ay Konut Edindirme Fonuna(KEY)para kesti. Yıllar sonra olamayacağı anlaşılınca paranızı geri ödeyeceğiz dedi bu iktidar. Birkaç yıl da böyle geçti. Ödemeye başladılar ilk ödemede çoğu kişinin adı yoktu listelerde. İkinci, üçüncü, dördüncü ödemelerde yapıldı aralıklı zamanlarda. Yine yanlışlıklar, alanlara bir daha çıktı,alamayanlar yine alamadı. Ben de henüz alamadım. Kendi paramızı alamıyoruz, kimsenin sesi çıkmıyor.
Bankadan borç alsaydık şimdi faiziyle birlikte kimbilir kaç lira isteyeceklerdi bizden.
Hak yok, sadaka var oy karşılığında...
Kusura bakma nerden nereye geldim. Suç sende ama, böyle güzel,ilginç bir öykü yazıp bir de "Almanya sosyal devlet" diyince tutamadım kendimi.
Sevgilerimle...

Asuman Yelen dedi ki...

Bazı aşklar da böyle yaşanır işte. Uzakladan tüter yürekler. Gerektiğinde mucizeler yaratırlar.
Çok güzel, buruk, romantik bir hikaye.
Bu arada Hasan' ın yararlandığı tüm sosyal olanaklar buradan ütopya gibi görünüyor.
Bir gün burada da... Keşke... İnşallah...
Öptüm Sünter' cim...

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Bitti mi? devamı varmı?
Sünter'cim bitti ise yazık bu aşka, devam edicekse inşallah kavuşma vardır sonunda..

Unknown dedi ki...

sunter ,kitledin bizi bloguna yine :)devam edecek mi...

sünter dedi ki...

Nedret,
evet arkasi yarin:))

sünter dedi ki...

Seyhanim,
devami olmazmi hic yarini bekle:)

sünter dedi ki...

Bugday tanem,
yarin geliyor:)

sünter dedi ki...

Zeynep,
henüz bitmedi...

sünter dedi ki...

Aysema´am,
biliyorum hepsini. Özellikle yazdim zaten. Sosyal devletin önemini vugulamak adina. Sözde degil özde olani..
Senin yorumun da tamamladi aslinda.Nede olsa haklarinizin nasil gasp edildigini birebir yasadiginiz icin sizler benden daha iyi biliyorsunuz. Ben yazsam seninikisi kadar inandirici olmaz.Cünkü ben sadece duyduklarimi yada okuduklarimi yazacaktim.
Daha da ötesi biz almanyada yasadigimiz icin Türkiyedeki eksikleri dile getirince ilk duydugumuz söz " begenmiyorsan gelme, kal almanyada" oluyor. Onun icin iyiki bu yaziya böyle bir yorum getirdin.

sünter dedi ki...

Asum,
belki bir gün sosyal bir devlet olmayi basaririz...

sünter dedi ki...

Nur ablacim,
henüz bitmedi hatta anca yarisini yazdim...

sünter dedi ki...

dikis dersi,
dur daha hikayenin anca yarisina geldim. Arkasi yarin...:))

41 kitchen dedi ki...

ayy sünter abla senin torunların olduğunda oturtup dizinin dibine böyle anlatırsın dimi ne güzel:) beklemedeyim.

sünter dedi ki...

Tanim,
hay allah güldürdün beni iyimi:))

Moda Tutkusu dedi ki...

Devamı yok mu??????Bekliyoruz!!!

Çınar dedi ki...

Ayy, hemen üçüncü bölüme geçiyorumm

Zeugma dedi ki...

Bu bölümü atlamışım ben:(
Hasan kaza geçirmiş meğerse çok kötü..
Ama akıllanmasına neden olmuş bari....

MAVİANNE dedi ki...

hemen yukarı devamını okumaya gidiyorum
sevgiler